Bulanık Mesafe
18.05| 18.06.2022
Sanatçılar: İsmet Doğan, Merve Dündar, Bengisu Bayrak, Öner Başkan
Sözcükler ile temsil ettikleri, ifade ettikleri ve gösterdikleri arasındaki bağ insanın evrenle kurduğu ilişkisinde bilmecenin özü değilse eğer, onun için dünyasının en gizemli konularından biridir. Şiirin bir bilmece olduğunu söyler J. L. Borges; bilmece, yani içeriği ve biçimi sonsuzluğa gömülmüş bir sözcükler bütünü. “Nedir ki bir sözcük?” der Nietzsche ve cevabını verir: “Bir sinir uyarısının sesler aracılığıyla tasarımlaştırılması.” Daha sonra taşın sert olmadığını şu şekilde ispat eder: “Dilin ortaya çıkışında doğruluk ve nitelendirmelerinde, yalnızca kesinlik karar verici olsaydı, diyebilirdik ki, taş serttir. Sanki “sert” olma, bizce, yalnızca tümüyle öznel bir uyarı olarak değil de, başka bir biçimde de bildikmiş gibi!” Dünya avuçlarımız içinden kayar ve biz de onunla birlikte akarız ama anlamlandırabilmek için dünyayı onu “tam anlamlar” şeklinde kavrama zorunluluğumuzla-biz her ne kadar adına doğruluk ya da hakikat desek de- sanılar dünyasında yaşarız. Her ne kadar içlerinde aslında mesafe, boyut ve geçitlerle biçimlenmiş kaotik uçurumlar barındırsalar da sözcükler “tam anlamın” diyarıdır. Şiirin bilmece olduğunu söyleyen J. L. Borges aynı zamanda hem de emin bir şekilde hayatın şiirden yapılma olduğunu söyler: “And life is, I am sure, made of poetry.”
Sözcüğün böylece imge ile arasındaki belki de hayatı kuran “bulanık mesafe” hem bir çok yönden şiirin kökeni hem de adına hakikat dediğimiz sanrılarıların anahtarıdır.
“Bulanık Mesafe” sergisindeki yapıtlar imgeler ve sözcükler arasındaki ilişkilerden bazılarını önümüze sererken, sanatçılar kendi perspektifleri ve sanatsal pratikleriyle bulanık bir mesafenin ölçümlerini yansıtırlar.
-Selman Akıl (bağımsız küratör, sanat eleştirmeni, AICA üyesi)








